Sunday 12 March 2017

5. BEN KUTSALIM



Türkiye'den ayrılmadan evvel son bir 'Kanallık' kursu vermem kısmet oldu.

Bu kurs ile 'duyma vakti gelmiş' katılımcılara ve onlar aracılığıyla insanlığın kollektif bilincine ekmemiz istenen bilgi şuydu:

Fiziksel algılarımızın ötesinde 'HERŞEY' olan bir enerji bütünlüğü, 'BİRLİK' var.
İnsan varlığı, Kutsal -Sonsuz- Sınırsız-Işık-Birlik olan doğasını sezebilirse ve
'Ben sandığı',  sınırlı-küçük kimliğini anlayıp kontrolü altına albilirse,
kutsal bildiği bütün evrensel-ışık varlıklarından enerji almaya ve iletmeye kendine izin verebilir. Bu ister bir peygamber olsun, ister bir buddha, ister dünyada sevgi dolu izler bırakmış tarihi önemde bir varlık, ister bir melek, ister insanlığın evrimde 1 adım önünde bir uzaylı olsun...
Enerji bütünlüğünde insanın anladığı anlamda sınırlar, duvarlar, vizeli pasaportlar ve hatta kimlikler yok.
Mesafe 0... Mesafe 0.

İnsan küçük kimliğine -Egosuna dair olan değersizlik ve saflığını-kutsallığını yitrimişlik hislerini ve de bilinmeyene duyduğu korkuyu anlayabilir, kontrolü altında tutabilir, daha iyisi serbest bırakabilirse kendine Enerji Birliğinin her alanına dokunmak için izin verebilir.
Mesafe 0... Mesafe 0.

İste ve olsun.. Şifa veren, arındıran, bilinç yükselten enerjileri, çağır ve gelsin.
İnan, güven, İlahi olana teslim ol, BEN KUTSALIM de. Yaratan'ın her parçası gibi, BEN KUTSALIM. Çünkü Ben Benim. Okyanustaki damla, damladaki okyanus... BEN BENİM...

Bu satırları okuyorsan ve öyle hissediyorsan, şimdi kapa gözlerini. 

BEN KUTSALIM de ve kalbine doğan kutsal bir varlığa içinden seslen.
Gel de, gel ışığınla kutsa, gel ışığınla arındır, gel ışığınla bilincimi yükselt.

Teslim ol. Bırak bu sevgi dolu enerji seni sarıp sarmalasın ve bedeninin her zerresini titretsin. Sana yeni farkındalıklar kazandırsın. Artık ihtiyacın olmayanı senden alsın, yükünü hafifletsin. Bırak kalbinden kollarına, ellerine, ellerinden dünyaya aksın; suyunu, yemeğini, evini kutsasın; tanıdığın-tanımadığın tüm varlıkları kutsasın.

---
Türkiye'de son günümüz. Yarın sabah Sao Paulo'ya uçuyoruz. Mucizeye yolculuktur hayatın her AN'ı

(İlk kez bu yazı vesilesiyle bu blog sayfasını ziyaret edenlere, ''Nedir?'' sayfasını ve sonra ''Ses ile'' sayfasını ziyaret etmelerini tavsiye ederim.)

Thursday 2 March 2017

4. Yol güneye giderken Güneş Yükseliyordu...

Mucize'ye Yolculuk... 



''6 ay, Güney ve Kuzey Amerika Yeryüzü Çakra-Vortekslerinde ses ile şifa yolculuğu...''

2015'de  kalbimize düşen bir arzu tohumu, evrenin derinliklerinde bir yerde ekildi. Sonra o tohuma su verdik hayalimizi canlı tutarak; güneş ışığı verdik inanarak, güvenerek. 

Ocak 2016 'da o hayali fizikselleştirmek için harekete geçtik. Mucizeye Yolculuk için gerekli bütçenin küçük bir parçasını toplu fonlamaya açtık. Dedik ki, ''Arzumuz, İlahi Plan' dan mı geliyor?   ''Yoksa tatmin olmamış insani egomuzdan mı?'' ; görelim.

İlahi yardım güzel kalpli insanlar aracılığıyla yağdı. Evren yürüyün dedi; desteklendiniz, destekleniyorsunuz, destekleneceksiniz; bu arzunuz Yaratan'ın arzusudur.

Yeryüzünün Solar Plexus Çakrası olan Fuji Dağı'nda 21 Haziran Yaz gündönümünde enerjileri sese çevirip kayıt ettik ve bu blogda paylaştık. Sonra da Japonya'nın Haku Dağı Vorteksi'nde enerjileri sese dönüştürüp bu blogdan paylaştık. Böylece Mucizeye Yolculuk, tahminimizden aylar önce başlamış oldu. 

Aralık sonunda Türkiye'ye geldik. 2 ay boyunca bireysel şifa ve rehberlik seansları, gurup ses şifa çalışmaları; kanallık kurs ve atölyeleri verdik.

Sonunda Mart geldi. Bir tarafım olgunluk ve sakinlikle yalnızca şimdi ve burada var oluyor;  gelecekte bir şeyi beklemiyor; şimdi mutlu.  

Bir tarafımsa, o farkındalığın yittiği anlarda heyecanlı bir çocuk gibi ortaya çıkıyor.. Sanki çok istediği yeni ayakkabı ertesi gün alınacak bir çocuk gibi; heyecanlı,mutlu ve gözü saatte... Egonun binbirtürlü şekli var. Bu da onlardan biri. Egosuz olmak mümkün değil ama onun kontrolü halinde olmak mümkün. O halde, o heyecanlı çocuğu yadsımadan içimde onaylıyorum; onu bir ebeveyn gibi sarıp sarmalıyorum ve direksiyonu geri alıyorum. İşte yine ordayım... Geleceğe yazılmış bir mutluluğu beklemeyen; şimdi varolan ve şimdi mutlu olan ben.

Yuuka ve Maya'ya Brezilya vizelerini, bana da Amerika vizesini aldık. Onların Amerikan vizesine, benim de Brezilya vizesine ihtiyacım yoktu çok şükür.

Rotamızda, yine kalbimize doğduğu gibi, başlamadan bazı değişiklikler yaptık.
Yolculuk Brezilya'dan devam edecek. Yaratanın iradesi öyleyse 13 Mart günü Brezilya'nın Sao Paulo kentine uçacağız.

Sonra Abadiania - John of GOD ve Alto Paraiso. Yolculuk ilerledikçe ses, söz ve görüntü kayıtlarımızı paylaşacağım.

Artık bilincin yükselişinden konuşalım; galaktik dostlarımızdan ve onlarla olan yol kesişimlerimizden konuşalım. Mucizevi şifalanmalardan, mucizevi buluşmalardan, bahsedelim... Vakti geldikçe.


(İlk kez bu yazı vesilesiyle bu blog sayfasını ziyaret edenlere, ''Nedir?'' sayfasını ve sonra ''Ses ile'' sayfasını ziyaret etmelerini tavsiye ederim.)