Hoscakal Dede, Hoscakal Babanne
Yolculugumuzun, ziyaret edecegimiz ilk dunya cakrasi´ni Brezilya-Abadiania
olarak belirlemistik.
Fas uzerinden aktarmali uzun bir yolculuktan sonra São Paulo
sehrine geldik.
Istanbul çarpi 5
misli kaos tadinda bu sehre sabahin 4' unde giris yaptik. Ise gitmeye calisan
sehir halkiyla sabah 6 da, metro istasyonunda tanistik. Sirtimizda 2 iri sirt
cantasi elde 1 canta, baska elde 2 shaman davulu, ve boynuma asili duran Maya
ile, ciliz bir adamin bile binmeye cesaret edemeyecegi dolulukta metroya nasil
bindik... 3 tane tombul teyze durumumuzu anladi ve omuzlariyla insanlari
itekleyerek aralarinda bir korunakli alan-cennet actilar ve Maya`yi boynumdan alip
bu bosluga yerlestirdiler; yanaklarini siktilar, ellerini optuler; yani bir
Turk sikistirmasi gibiydi. Brezilyalilara benzerligimizi orada anladim.
Gidecegimiz hostelin adres kagidi elden ele gezdi, fikir birligi edildi ve
dogru durakta bizi trenden aldiklari gibi disari cikarttilar.
4 gun São Paulo’da kaldik. Abadiania’ya John of God ziyareti
icin gidecek olanlara, São Paulo’ya ucmalarini ve Santana ismindeki bir bolgede
ucuz bir hostelde kalmalarini tavsiye ederim; biraz dinlendikten sonra Brasilia
sehrine uçup , Anapolis otobusune binebilirsiniz. Bizim izledigimiz yol buydu.
Kaldigimiz The Connection Hostel’de, orada tanistigimiz
guzel insanlarla birlikte Maya’nin 4. yas gununu kutladik. Iyiki dogdun sarkisi
Turkce, Japonca, Ingilizce, Portekizce soylendi :)
Maya Portekizce ve Ingilizce kelimeleri duydukca kullanmaya
basladi.
Sonunda Abadiania’ya geldik.
Bu kucuk kasaba Yaratan’in mucizesi seviyesinde bir
sifacinin sifa merkezine ev sahipligi yapiyor. ``John of God`` olarak biliniyor
medyum Joao.
Kisaca hikayesi shoyle: 8 yasindan itibaren ilahi yetenek ve
gucleri ortaya cikmaya baslamis. 16 yasindayken evinden ve ailesinden ayrilmis ve çalisip yasayabilmek
icin bir is aramis. Oyle bir gun, ac ve yorgun, bir bankin uzerinde oturmusken
kendisini bir ilahi disi ruh ziyaret etmis. Ona, bir kac blok otede bir kilise
oldugunu, oraya giderse karninin doyacagini ve oradaki insanlarin onu sevgiyle
karsilayacagini soylemis. Gitmis ve kiliseyi bulup girmis. Iceride oturmakta
olan buyuk bir gurup insan varmis. Ac oldugu anlasilip aksam yemegine davet
edilmis. Yemek esnasinda Joao kendinden gecmis. Uyandiginda ise kendisine goz
yaslari icinde bakan insanlar, dua edenler, sukredenler, sen hepimizi
sifalandirdin demisler. Sen kendinden gectiginde Kral Solomon’un ruhu senin
araciliginla geldi ve bize mesajlar verdi, sifa dagitti, kutsadi demisler.
Boylece Joao’in cok kuvvetli bir medium oldugu anlasilmis.
Takip eden
gunlerde onlarca insan Joao’nun misafir edildigi o kiliseye akin etmis. Joao
korlerin gozlerini acmis, koturumleri ayaga kaldirmis. Kisa sure icinde
unu cevre sehirlere kadar uzaninca hem doktorlar arasinda, hem polisde hem
devlet kademelerinde ismi dusmanca anilmaya baslanmis. Tutuklanmis, iskence
gormus, surulmus.
Yilmamis ve sifa dagitmayi birakmamis. Verdigi sifa ve
medyumluk hizmetinden hic para almamis. Yasayabilmek icin kucuk islerde
calismis. Terzilik meslegini ogrenmis; Fazla taninmamak icin sehirden sehire surekli
goc etmis; sifa arayanlar da onun pesinden.
Herzaman ´´
Sifa Tanri’dan, benden degil” demis. Dikkatli olmasina ragmen basi
polisle pek cok kez derde girmis. Sonunda emniyeti orduda bulmus. 9 sene orduda
terzi olarak calismis ve bu esnada her kidemden ordu personeli ve ailesine sifa
dagitmis. Sonra bir gun yine kutsal bir ruh tarafindan ziyaret edilmis ve ona
bu defa´´ Vakit geldi, artik sifayi sansli birkac kisiye degil, binlerce kisiye
sunacaksin´´ denmis.
O ruhun kendisine verdigi bilgiyi takip ederek bir dunya
cakrasinin ustune kurulmus olan Abadiania kasabasina gelmis. Butun bu zor yolculuklari boyunca ona rehberlik
eden ruh Saint Ignatius of Loyola ‘imis. Kendisi de dunya hayatinda Tanri’nin
isigi ve sevgisini iletirken benzer zorluklardan gecmis bir ruhmus.
Joao 25
senelik calisma hayati boyunca biriktirdigi parayla Abadiania’ da kucuk bir yer
satin almis ve acik ve secik sifa dagitmaya baslamis. 100 lerce kisi
gelmis. Ayni zamanda onu durdurmaya calisanlar da pesinden geldiyse de Joao’nun
yillar icinde edindigi kuvvetli dostlar sayesinde artik emniyet problemi
yokmus. 2 sene sonra (bundan 10 sene kadar once), sifa merkezini 1-2 km otede Dunya cakrasinin tam ustune
kurmayi basarmis.
Dunya cakralarina olan yolculugumuz bizi Joao’ya getirmis
oldu.
10 sene
icinde merkez giderek buyumus ve gelismis, bugunku halini almis. Joao bu sifa merkezine, kendisine rehberlik eden ruhun adini vermis ``Case de Dom Inacio``.
Joao su
anda 74 yasinda. Haftanin carsamba, persembe ve cuma gunleri, gunde ortalama
2000 kisi Joao’nun varligindan tasan sifayi aliyor. 28 farkli ruh, 28 sifaci
ruh, 28 kutsal ruh, Joao’nun bedenini kullanarak Tanrinin sifalandiran
isiklarini getiriyor, iletiyor. Joao’nun bu seanslar esnasinda ne olduguna
dair, ne konustuguna dair hic bir anisi kalmiyor. O, onun deyimiyle yalnizca
uyuyor. Seanslardan hala tek kurus para alinmiyor. Burada koltuk degneklerini,
kor gozluk ve degneklerini birakmis
insanlar. Bir oda dolusu degnek, gozluk, artik ihtiyac kalmamis tibbi eklenti…
Ote yandan
her kes sifa alamiyor. Her ruhun karmasi, gecmis deneyimi, bu anda ogrenmesi
gereken dersler farkli.
Gecenlerde Italyan bir arkadasla konustum burada. Ablasi 3 yil once Joao’ya gelmis. Tam
onunde bir korun gozleri acilmis, sonra sira ablasina gelince, Joao’nun varligi
araciligiyla konusan ruh ´´evine don ve olumu kabul et ‘’ demis. Arkadasin
ablasi evine donmus ve olumu kabul ederek huzurluca olmus. Bir kanser yuzunden…
Ve burada kanseri, tumoru iyilesen binlerce insan var…
Buraya hic
bir hastaligi olmayan, yalnizca bilincini yukseltmek icin, duygu agirliklarini
serbest birakmak icin gelen insanlar da var.
Bir sonraki
blog yazimda Yuuka ve benim Joal ile deneyimimizi ve Abadiania yeryuzu çakrasi ile deneyimimizi paylasacagim.
Anlatilacak
cok sey var.
(Bu fotograf Abadiania'ya vardiktan yalnizca 2 saat sonra cekildi. Daha ustumuzde yolculuk kiyafetlerimiz var.. nasil oldu ? :D
(İlk kez bu yazı vesilesiyle bu blog sayfasını ziyaret edenlere, ''Nedir?'' sayfasını ve sonra ''Ses ile'' sayfasını ziyaret etmelerini tavsiye ederim.)
(İlk kez bu yazı vesilesiyle bu blog sayfasını ziyaret edenlere, ''Nedir?'' sayfasını ve sonra ''Ses ile'' sayfasını ziyaret etmelerini tavsiye ederim.)
No comments:
Post a Comment
Note: only a member of this blog may post a comment.